.jpg)
Yazılması Gerekenler
Salı
YAZILMASI GEREKENLER
Yazacak ne çok şey var.
*
Yazmak için sabırsızlanan, köpürüp duran duygularım var.
Bitirmeye çalıştığım; tam bitirdiğimi düşünürken, yeniden yazdığım, her yeni yazılışında da yeni yeni kapıların açıldığı iki roman var.
*
Dikkatle kaleme alınması gereken “hatıralarım” var.
Yazdım, bir hayli de ilerledim; ama galiba, defalarca yeniden yeniden yazılması gerekecek.
Ülkemizde bürokratların, politikacıların, yöneticilerin neden hatıralarını yazmakta bu kadar çekingen davrandıklarını daha iyi anlıyorum.
Çünkü bizde iniş çıkışlar çok fazla.
Hayatın labirentleri var; girinti çıkıntı oldukça yoğun.
Yaşadıklarını, somut, görünür bir olayı bile anlatırken, bir hayli dipnot, bir hayli açıklama gerekiyor.
Küçük bir olayın, geniş bir arka planı olabiliyor. Bu arka plan ortaya konmadan, olay anlaşılamıyor.
*
Günlüklerim var.
Her konuya, her duruma, her davranışa, her gözleme günlük perspektifinden bakıyorum. Öyle olunca da, bir gün içinde epeyce yazılması gereken durum çıkıyor ortaya.
Bunun için de her zaman, hem de kaleme güç yetirecek, yaşadıklarına yetişecek, kontrol altına alacak dingin bir ruh hâli gerekiyor.
*
Almanya var yazılması gereken.
Orada gözlemlediklerim var, yaşadıklarım var.
İki gün önce izinli olarak Türkiye’ye dönerken düşündüklerim var.
Eğitimin toplumsal hayatı düzenlemedeki rolü ile sistemin gücünden kaynaklanan düzenleyici rol arasındaki ilinti var.
*
Almanya deneyimi, eğitim konusundaki paradigmamı değiştirdi.
Önceleri, eğitim yoluyla bir toplumun huzuru yakalayabileceğini düşünüyordum.
Şimdi anlıyorum ki, güçlü bir sisteminiz, işleyen bir mekanizmanız varsa, eğitim de ancak buna yardımcı olabilir, katkı verebilir.
Uygulanabilir, adaletli ve caydırıcı bir sisteminiz yoksa, eğitim tek başına toplumu huzura kavuşturmaz.
Bunların da yazılması gerekiyor.
*
Bana ait, benimle yaşayan duygularım var.
Anlatılmazlarım var.
Yazıya değil de, ancak şiirlere sığabilecek derinlikte duygular bunlar.
Bunların da yazılması gerekiyor.
Hem bu duygular altında boğulmadan, hiç kimseye rahatsızlık vermeden, hem de bu dünyadaki varlığını koruyarak yazmak gerekecek.
Belki en zoru da bu!
*
Daha yazılması gereken çok şey var.
Zaman içinde göreceğiz, gücümüz yetiyor mu, yetmiyor mu?
