• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

1.
şimdi kendi kalbimizi buldum
bize ait çarşılar
bize ait
yıkanmış akşam kokulu odalarda
kendi kalbimizi buldum

bir ben biliyorum
kalabalıklarda
hasretler dokunduğunu mektuplara
kanı ve yağmuru
şaşkın sorular sorulduğunu
hıçkırığını bir annenin yıldızlara bakıp
bir ben biliyorum

hani düşler uzanırdı pencerenizden
ağlardınız
hepimizin gözleriyle

yolculuklarda söylenen türkülerden
ve süt gibi buğulanan gözlerinden bir çocuğun
ölümlerden
sana da bunlar kaldı

sayfalarında ceylanlar konuşan kitaplardan
ve anılardan
böğürlerimizdeki acılardan
ve saçaksız evlerden
bunlar kaldı sana da

hani düşler uzanırdı pencerenizden
ağlardınız
hepimizin gözleriyle

2.
sana da bir söz kaldı ağır
gurbet kaldı harabe evlerde yaşanan
ceylanlar kadar hafif
ve
kitaplarda anlatılmayan

sonra yaşamaya çıktık birlikte
ölmüş kuşlar toplamaya
selamlar haberler aldık
eğilip kendi yüreğimizin kıyısından
içimize bakmaya

kendi yüreğimizin kendi sesimizin kıyısından
bulvar ateşti
insanlar yoncalar ateş
güvercinlerin gölgesi düşüyordu evlere
ıssızlığa çarpıyordu kanatları
evler ateş

bir damla gözyaşı kadar aziz
hatıralarını tutuşturan insan gibi
öfke gibi
ölü evinden gelen
(ve
çocukların duvar diplerinde
oyunlarını sürdürdüğü)
sesler gibi

hep başkaları olan yalnızlığımız
gülümsüyor aynalarda
ölümün aynısı olan
yalnızlığımız