17 Ağustos 2012
Cuma

“Kısık Vadisi” duygusal bir roman.

Bir o kadar da gerçekçi. Sadece gerçekçi değil, bizzat yaşanmış olayları konu ediyor.

 














KISIK VADİSİ YAYINLANDI

17 Ağustos 2012 Cuma günü, “Kısık Vadisi” adlı romanım kitapçı raflarına indi.

Ne talihli bir kitap!

Daha yayınlanmadan, birçok gazetede, haber sitelerinde, ajanslarda adından söz ettirdi.

Bazı büyük gazetelerin Pazar eklerinde yayınlanmak üzere hazırlıklar, röportajlar yapıldı. 

Kitabın okuyucuyla buluşmasında, elbette tanıtımın rolü çok önemli.

Ve elbette birebir ilişkiler, dostluklar bu tanıtımı tetikliyor olabilir.

Ama eserin taşıdığı potansiyel, bu tanıtımı hak etmiyorsa, okuyucu bu tanıtımı yapay ve yavan buluyorsa, kalıcı bir iz beklemek mümkün olamamaktadır. 

“Kısık Vadisi” duygusal bir roman.

Bir o kadar da gerçekçi. Sadece gerçekçi değil, bizzat yaşanmış olayları konu ediyor.

Bu yönüyle, okuyucunun yüreğinde derin izler, derin yankılar yapacağını düşünüyorum. 

Bir eserin kalıcı olması, yazarın içtenliği, inanmışlığı ve eserine ruhunu katması, ruhunu üflemesiyle yakından ilgilidir.

Yazarın coşkusu, heyecanı, hüznü; okuyucuyla buluşan, okuyucuyu etkileyen, okuyucuyu kendine çeken en önemli unsurlardır. 

“Kısık Vadisi”, anlaşılır, kolay bir romandır.

Hemen hemen her gruptaki insana, lise öğrencisinden entelektüel yanı yüksek her kesime kadar, rahatlıkla ulaşılabilecek bir potansiyele sahiptir.

Başka bir deyişle, romanın seçilmiş bir hedef kitlesi yoktur.

“Kısık Vadisi” herkesin romanıdır. 

Çünkü bizzat Kısık Vadisi’nin kendisi derin ve uzun bir vadidir.

Bu vadinin kıyılarına serpilmiş ıssız dağ köylerinden yazarlar, düşünürler, entelektüeller de çıktı; emeğinden başka sermayesi olmayan eli nasırlı köylüler de!