Hayat bizi sürekli sınıyor.

Doğru ile yanlış, güzel ile çirkin, iyi ile kötü bizden hiç ayrılmıyor, bizi daima baskı altında tutuyor.

"Doğru, iyi ve güzel" olanın durumuyla; "yanlış, çirkin ve kötü" olanın baskısı aynı değildir. 

Erdemli olmakla, sıradan olmanın tercihi budur işte.

Erdem, zorlar.

Erdem, kötünün baskısına direnmektir.

Erdem, çirkinin tuzaklarına düşmeden, uzaklaşmaktır. 

Erdem, yanlışın üstüne gitmek, sonuçlarına katlanmaktır.

Her gün, her an tekrarlanıp duran "sınanma" savaşını; kendi kendisiyle yüzleşenler, kendi iç dünyasına hâkim olanlar; kendini frenleme konusunda irade sahibi olanlar kazanmaktadır.

Bütün hayat "sınanmayla" geçmektedir.

Sınanmadan bir tek günü geçen, tek bir insan yoktur yeryüzünde.

Sınanma konusunda hepimiz eşitiz.